Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a oy veren vatandaşlara küfreden provokatör Dilruba Kayserilioğlu, CHP’nin İzmir’de düzenlediği 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarına katıldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kayserilioğlu’nu İzmir Enternasyonal Fuarı’nın açılışına çağırarak ‘onur konuğu’ olarak tanıttı ve yanına oturttu. ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama’ ve ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamaları ile yargılanan Kayserilioğlu’nun ‘onu konuğu’ yapılmasına hükümet ve AK Parti’nin yanı sıra CHP’den de tepki geldi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, X hesabından şunları söyledi: “Fikir hürriyeti, nefret söylemleri ile geniş toplumsal kesimlere hakaret etme hürriyeti değildir. Hiç bir demokratik siyasi ölçü insanlara küfredilmesini, açıkça hakaret edilmesini onaylamaz. Nefret söylemlerini fikir hürriyeti adı altında himaye etmek, gerçek anlamda fikir hürriyetine de büyük darbe vurmaktadır. Demokratik siyasi rekabetin yapılacağı birçok alan var. Hiç olmazsa nefret söylemlerine karşı siyaset kurumu birlik içinde olmayı başarmalıdır.”
Parti Sözcüsü Ömer Çelik sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, “Her türlü nefret söylemiyle ve nefret siyasetiyle mücadelemiz en kararlı şekilde sürecektir. Devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve farklı siyasi partilere gönül vermiş vatandaşlarımıza hakaret edilmesi, fikir özgürlüğü değildir. Bunlar kınanması ve reddedilmesi gereken nefret söylemleridir. Hakaret ve tahrik içeren provokatif açıklamalar, ancak ilkel bir nefretin ve demokrasi düşmanı nefret siyasetinin ürünüdür. Bu nefret söylemleriyle demokratik siyaset ve hukuk zemininde kesin bir şekilde mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.
Çelik mesajına şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Cumhurbaşkanlığı makamına ve vatandaşlarımıza yönelik hakaretler eden bir kişinin, CHP Genel Başkanı tarafından protokolde ağırlanması, alkışlanması ve üstüne taltif edilmesi asla kabul edilemez. Bir siyasi partinin yöneticileri nefret ve hakaret söylemlerinin hamisi olamaz. Nefret söylemlerine kıymet verilmesi tam bir şuursuzluktur. Siyasi partiler ve siyasetçiler milletimize hizmet noktasında rekabet siyaseti ile yarışmalıdır, husumet siyasetinin destekçisi olmamalıdır.
Siyasal eleştiri, siyasetin asli dinamiklerindendir. Her türlü siyasi eleştirinin muhatabı siyasi partiler ve siyasetçiler olmalıdır. Siyasi tercihlerinden dolayı vatandaşlarımızın hedef alınması demokratik değildir ve kabul edilemez. Vatandaşlarımıza hakaret eden kişilerin protokolde ağırlanması sorumlu bir siyaset anlayışı olmadığı gibi, demokratik bir tutum da değildir.”
AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, mesajında şunları dile getirdi: “Sayın Cumhurbaşkanımıza ve bizim seçmenimize defalarca hakaret eden ve söylediklerinin arkasında olduğunu söyleyip toplumdan özür dilemeyen birini onur konuğu yapan CHP, bu hakaretlere ortak olmuştur. Milletimize hakaret edenlere alkış tutanlar ile mücadelemiz bitmeyecek. Bu millete, seçmene saygı duymayı öğreneceksiniz.”
AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, “CHP, ilkelerini inkar etmeye devam ediyor. Cumhura edepsizce hakaret edeni, Cumhuriyet Kadını ilan edenlerin, AK Partimize destek ve gönül verenlere faşist bir dille saldıranı, baş köşesine oturtanların cumhuriyetçilik, halkçılık ve devletçilikten bahsetmeleri mümkün değildir” dedi. AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir de, “Onur kelimesi bile utanmıştır. Siyaset için bu kadar çukurlaşmaya gerek var mı? Sonra da yok kutuplaşma, yok sert söylem. Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığınız, gözünüzü kör etmiş. Helalleşme diyordunuz hani” mesajını paylaştı.
İzmir’de bir sokak söyleşisinde Instagram’ın erişime engellenmesini eleştiren Dilruba Kayserilioğlu, sarf ettiği skandal sözler nedeniyle yoğun tepki çekmiş, bu sözlerin ardından ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamasıyla 12 Ağustos’ta tutuklanmıştı. Kayserilioğlu önceki gün tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
Hükümet ve AK Parti kanadının yanı sıra Özel’e kendi partisinden de tepki geldi. CHP Genel Merkezi’nden ulaştığımız bazı yetkililer, “beyni a… geri zekalılar sözünün ne anlama geldiğini biliyor musunuz” şeklindeki sorumuza cevap vermekten kaçındı. Yeni Şafak’a konuşan bir yetkili ise “Genel Başkanı’mızın davetinin gerekçesi ifade özgürlüğüne sahip çıkmasıdır” dedi. Kulislerde Özel’in Kayserilioğlu tarafından kullanılan ‘beyni a…’ ifadesinin ne anlama geldiğinin CHP liderince de bilindiği, buna rağmen Kayserilioğlu’nu ‘onur konuğu’ olarak lanse etmesinin kabul edilemez olduğu belirtiliyor.
Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal da CHP yöneticilerin yasalara saygı göstermediğini söyledi. Baykal, “Hakaret etmek serbest ve fikir özgürlüğü ise ve hakaret edeni protokolde ağırlamak gerekiyorsa Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın ne günahı vardı? CHP yöneticilerinin yasalara saygı duymalarından vazgeçtim, bir yaptıkları bir yaptıklarını tutsa bari de herkes hangi düşünce yapısı ile, ne ile karşı karşıya olduğunu anlayabilse” ifadelerini kullandı.
Özel X hesabında da Kayserilioğlu’nun “düşüncelerinden dolayı mağdur” edildiğini iddia etti. Ancak Kayserilioğlu’na sahip çıkan CHP lideri gibi CHP medyası da utandığı için “beyni a… geri zekalılar” sözünü sansürlemeye devam ediyor. Bu nedenle “fikir” olarak gördükleri ve “Kayserilioğlu’nun arkasındayım” dediği sözleri hala telaffuz edemediler.
30 Ağustos kutlamaları sırasında Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’a “Milli manevi duyguları taşımıyor” diye hakaret eden İBB Başkanı İmamoğlu’nun yanındaki isim dikkat çekti. İmamoğlu’nun bu sözleri sarf ederken yanındaki isim CHP Fatih İlçe Başkanı Yavuz Nazlıgül vardı. Önceki gün cuma namazı için Fatih Saraçhane’deki Şehzadebaşı Camii’ne giden İmamoğlu, 30 Ağustos Zafer Bayramı çerçevesinde hazırlanan cuma hutbesini eleştirdi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, hutbede Atatürk’ten bahsedilmediğini belirterek, “Diyanet İşleri Başkanı bu milletin milli ve manevi duygularını taşıyan bir insan değil. Siyaset yapıyor. Birilerine yaranıyor, kime yarandığını da bilmiyorum. Allah onu ıslah etsin” dedi.
İmamoğlu bu sözleri sarf ettiği sırada yanında CHP Fatih İlçe Başkanı Yavuz Nazlıgül vardı. DHKP-C üyesi olmak ve bombalı eylem yapma gibi suçlardan yargılanan Nazlıgül, değişimcilerin adayı olmuştu. Nazlıgül’ün, terör bağlantısı ortaya çıkınca eski yönetim apar topar kongreyi iptal etmişti. Nazlıgül’ün CHP Fatih İlçe Başkanı olmasında İmamoğlu’nun büyük etkisi olduğu ifade ediliyor. Nazlıgül, 1999’da Başbakanlık ve Hazine Dış Ticaret Müsteşarlığı Bölge Müdürlüğü’ne yapılan bombalı saldırıda yer almakla suçlandı. “Yasa dışı örgüt üyesi olmak” ve “Patlayıcı madde atmak” suçlarından yargılanan Nazlıgül’ün cezaevindeyken de ölüm orucuna katıldığı da iddia edildi.